TürkBilgi

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    KPSS Kopya İddası Acıklamalar

    Admin
    Admin
    TurkBilgi Kurucu

    TurkBilgi Kurucu


              <b>İleti Sayısı</b> İleti Sayısı : 110
    <b>Nerden</b> Nerden : Nereye ? xPe
    <b>Yaş</b> Yaş : 27
    <b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 05/09/10
    <b>Aldığı Rep</b> Aldığı Rep : 1
    <b>Bilgi Derecesi</b> Bilgi Derecesi : 5251

    Üye Aktiflik Bilgileri.
    Başarı Puani:
    KPSS Kopya İddası Acıklamalar Imgleft5000/5000KPSS Kopya İddası Acıklamalar Emptybarbleue  (5000/5000)
    Seviye:
    KPSS Kopya İddası Acıklamalar Imgleft5000/5000KPSS Kopya İddası Acıklamalar Emptybarbleue  (5000/5000)
    Güçlülük:
    KPSS Kopya İddası Acıklamalar Imgleft5000/5000KPSS Kopya İddası Acıklamalar Emptybarbleue  (5000/5000)

    KPSS Kopya İddası Acıklamalar Empty KPSS Kopya İddası Acıklamalar

    Mesaj tarafından Admin Perş. 16 Eyl. - 19:19:41



    Artık şu görülmektedirki, ortada bir delil olmasa da, 350 adayın 120 net, 3000'ü aşkın adayın da 110'dan fazla net yapmış olması imkansıza yakın görünmektedir. Ancak sorun kopya skandalının nasıl ortaya çıkarılacağındadır. Savcılık dışında kalan Devlet kurumlarının yapacağı araştırma istihbari ve adli bir nitelik taşımadığı için bir noktada tıkanmaktadır. Gerek ÖSYM, gerek YÖK, gerek MEB gerekse de Cumhurbaşkanlığı şuan için bu 3 bini aşkın adayın ortak niteliğini araştırmaktadır. Fakat bu araştırmalardan bir delile gidilmesi zor görünmektedir. Bu durum YÖK Denetleme Kurulu incelemesinde de ortaya çıkmıştır. Bizzat YÖK Başkanı hala bir delile ulaşılamadığını açıklamıştır.Bu nedenle, Savcılık soruşturması çok daha önemli bir hale gelmiştir. Zira, gerek telefon dinlemesi gerek istihbarat gerekse de adli diğer detaylara ulaşma yetkisi Savcılıktadır. Savcılık bu işte Emniyet kanalıyla çalışacaktır. Dolaysıyla emniyet istihbarattaki polislere büyük iş düşmektedir. Ancak bu noktada, bazı ziyaretçiler, suçu hem bir gruba attığı hem de bu grubun Emniyette güçlü olduğu ifade edildiği için, soruşturmadan da bir şey çıkmayacağı da ifade edilmektedir. Böyle bir durumun oluşması yani savcılık soruşturmasından da bir şey çıkmaması halinde, bizzat YÖK Başkanının, "350 adayın 120 net yapması mümkün değil, sorular elden ele dolaşmış" şeklinde yaptığı açık tespit oratada kalacaktır. Bu nedenle Savcılığın söz konusu grupla ilgili iddiaları da göz önüne alarak, işi yürütecek Emniyet personeline dikkat etmesi uygun olacaktır.Aksi bir durumda hem Devlet hem kurumlar hem de yargı makamı büyük güven kaybına uğrayacaktır. 800 bin adayın gözü bu soruşturmadadır.Burada bir diğer husus da şudur: Savcılık soruların elden ele dolaştığını tespit etmiş olsa dahi, bu soruların kaç kişiye sızdığı nasıl bulunacaktır. Zira 120 net yapan aday üzerindeki teşhis fazla zor değildir. Ancak 100 veya daha fazla net yapan adaylara da soruların sızıp sızmadığını bulmak çok zor olacaktır. Oluşan durumu yeni bir fırsat olarak görüp sınavın iptalini isteyen adaylar dışında kalan 800 bine yakın aday sınavın iptalini istememektedir. Ancak Savcılığın yapacağı tespit sonrasında eğer soruların sınav öncesinde sızdığı tespit edilirse, bu aşamadan sonra soruların kaç kişiye sızdığını, soruları alan kişilerin bu soruları hangi arkadaşlarına servis ettiği, onların kimse servis ettiği gibi sorulara da yanıt bulunması gerekecektirki, bu oldukça zor bir tespit olacaktır.Artık şu görülmektedirki, ortada bir delil olmasa da, 350 adayın 120 net, 3000'ü aşkın adayın da 110'dan fazla net yapmış olması imkansıza yakın görünmektedir. Ancak sorun kopya skandalının nasıl ortaya çıkarılacağındadır. Savcılık dışında kalan Devlet kurumlarının yapacağı araştırma istihbari ve adli bir nitelik taşımadığı için bir noktada tıkanmaktadır. Gerek ÖSYM, gerek YÖK, gerek MEB gerekse de Cumhurbaşkanlığı şuan için bu 3 bini aşkın adayın ortak niteliğini araştırmaktadır. Fakat bu araştırmalardan bir delile gidilmesi zor görünmektedir. Bu durum YÖK Denetleme Kurulu incelemesinde de ortaya çıkmıştır. Bizzat YÖK Başkanı hala bir delile ulaşılamadığını açıklamıştır.Bu nedenle, Savcılık soruşturması çok daha önemli bir hale gelmiştir. Zira, gerek telefon dinlemesi gerek istihbarat gerekse de adli diğer detaylara ulaşma yetkisi Savcılıktadır. Savcılık bu işte Emniyet kanalıyla çalışacaktır. Dolaysıyla emniyet istihbarattaki polislere büyük iş düşmektedir. Ancak bu noktada, bazı ziyaretçiler, suçu hem bir gruba attığı hem de bu grubun Emniyette güçlü olduğu ifade edildiği için, soruşturmadan da bir şey çıkmayacağı da ifade edilmektedir. Böyle bir durumun oluşması yani savcılık soruşturmasından da bir şey çıkmaması halinde, bizzat YÖK Başkanının, "350 adayın 120 net yapması mümkün değil, sorular elden ele dolaşmış" şeklinde yaptığı açık tespit oratada kalacaktır. Bu nedenle Savcılığın söz konusu grupla ilgili iddiaları da göz önüne alarak, işi yürütecek Emniyet personeline dikkat etmesi uygun olacaktır.Aksi bir durumda hem Devlet hem kurumlar hem de yargı makamı büyük güven kaybına uğrayacaktır. 800 bin adayın gözü bu soruşturmadadır.Burada bir diğer husus da şudur: Savcılık soruların elden ele dolaştığını tespit etmiş olsa dahi, bu soruların kaç kişiye sızdığı nasıl bulunacaktır. Zira 120 net yapan aday üzerindeki teşhis fazla zor değildir. Ancak 100 veya daha fazla net yapan adaylara da soruların sızıp sızmadığını bulmak çok zor olacaktır. Oluşan durumu yeni bir fırsat olarak görüp sınavın iptalini isteyen adaylar dışında kalan 800 bine yakın aday sınavın iptalini istememektedir. Ancak Savcılığın yapacağı tespit sonrasında eğer soruların sınav öncesinde sızdığı tespit edilirse, bu aşamadan sonra soruların kaç kişiye sızdığını, soruları alan kişilerin bu soruları hangi arkadaşlarına servis ettiği, onların kimse servis ettiği gibi sorulara da yanıt bulunması gerekecektirki, bu oldukça zor bir tespit olacaktır.
    Artık şu görülmektedirki, ortada bir delil olmasa da, 350 adayın 120 net, 3000'ü aşkın adayın da 110'dan fazla net yapmış olması imkansıza yakın görünmektedir. Ancak sorun kopya skandalının nasıl ortaya çıkarılacağındadır. Savcılık dışında kalan Devlet kurumlarının yapacağı araştırma istihbari ve adli bir nitelik taşımadığı için bir noktada tıkanmaktadır. Gerek ÖSYM, gerek YÖK, gerek MEB gerekse de Cumhurbaşkanlığı şuan için bu 3 bini aşkın adayın ortak niteliğini araştırmaktadır. Fakat bu araştırmalardan bir delile gidilmesi zor görünmektedir. Bu durum YÖK Denetleme Kurulu incelemesinde de ortaya çıkmıştır. Bizzat YÖK Başkanı hala bir delile ulaşılamadığını açıklamıştır.Bu nedenle, Savcılık soruşturması çok daha önemli bir hale gelmiştir. Zira, gerek telefon dinlemesi gerek istihbarat gerekse de adli diğer detaylara ulaşma yetkisi Savcılıktadır. Savcılık bu işte Emniyet kanalıyla çalışacaktır. Dolaysıyla emniyet istihbarattaki polislere büyük iş düşmektedir. Ancak bu noktada, bazı ziyaretçiler, suçu hem bir gruba attığı hem de bu grubun Emniyette güçlü olduğu ifade edildiği için, soruşturmadan da bir şey çıkmayacağı da ifade edilmektedir. Böyle bir durumun oluşması yani savcılık soruşturmasından da bir şey çıkmaması halinde, bizzat YÖK Başkanının, "350 adayın 120 net yapması mümkün değil, sorular elden ele dolaşmış" şeklinde yaptığı açık tespit oratada kalacaktır. Bu nedenle Savcılığın söz konusu grupla ilgili iddiaları da göz önüne alarak, işi yürütecek Emniyet personeline dikkat etmesi uygun olacaktır.Aksi bir durumda hem Devlet hem kurumlar hem de yargı makamı büyük güven kaybına uğrayacaktır. 800 bin adayın gözü bu soruşturmadadır.Burada bir diğer husus da şudur: Savcılık soruların elden ele dolaştığını tespit etmiş olsa dahi, bu soruların kaç kişiye sızdığı nasıl bulunacaktır. Zira 120 net yapan aday üzerindeki teşhis fazla zor değildir. Ancak 100 veya daha fazla net yapan adaylara da soruların sızıp sızmadığını bulmak çok zor olacaktır. Oluşan durumu yeni bir fırsat olarak görüp sınavın iptalini isteyen adaylar dışında kalan 800 bine yakın aday sınavın iptalini istememektedir. Ancak Savcılığın yapacağı tespit sonrasında eğer soruların sınav öncesinde sızdığı tespit edilirse, bu aşamadan sonra soruların kaç kişiye sızdığını, soruları alan kişilerin bu soruları hangi arkadaşlarına servis ettiği, onların kimse servis ettiği gibi sorulara da yanıt bulunması gerekecektirki, bu oldukça zor bir tespit olacaktır.Artık şu görülmektedirki, ortada bir delil olmasa da, 350 adayın 120 net, 3000'ü aşkın adayın da 110'dan fazla net yapmış olması imkansıza yakın görünmektedir. Ancak sorun kopya skandalının nasıl ortaya çıkarılacağındadır. Savcılık dışında kalan Devlet kurumlarının yapacağı araştırma istihbari ve adli bir nitelik taşımadığı için bir noktada tıkanmaktadır. Gerek ÖSYM, gerek YÖK, gerek MEB gerekse de Cumhurbaşkanlığı şuan için bu 3 bini aşkın adayın ortak niteliğini araştırmaktadır. Fakat bu araştırmalardan bir delile gidilmesi zor görünmektedir. Bu durum YÖK Denetleme Kurulu incelemesinde de ortaya çıkmıştır. Bizzat YÖK Başkanı hala bir delile ulaşılamadığını açıklamıştır.Bu nedenle, Savcılık soruşturması çok daha önemli bir hale gelmiştir. Zira, gerek telefon dinlemesi gerek istihbarat gerekse de adli diğer detaylara ulaşma yetkisi Savcılıktadır. Savcılık bu işte Emniyet kanalıyla çalışacaktır. Dolaysıyla emniyet istihbarattaki polislere büyük iş düşmektedir. Ancak bu noktada, bazı ziyaretçiler, suçu hem bir gruba attığı hem de bu grubun Emniyette güçlü olduğu ifade edildiği için, soruşturmadan da bir şey çıkmayacağı da ifade edilmektedir. Böyle bir durumun oluşması yani savcılık soruşturmasından da bir şey çıkmaması halinde, bizzat YÖK Başkanının, "350 adayın 120 net yapması mümkün değil, sorular elden ele dolaşmış" şeklinde yaptığı açık tespit oratada kalacaktır. Bu nedenle Savcılığın söz konusu grupla ilgili iddiaları da göz önüne alarak, işi yürütecek Emniyet personeline dikkat etmesi uygun olacaktır.Aksi bir durumda hem Devlet hem kurumlar hem de yargı makamı büyük güven kaybına uğrayacaktır. 800 bin adayın gözü bu soruşturmadadır.Burada bir diğer husus da şudur: Savcılık soruların elden ele dolaştığını tespit etmiş olsa dahi, bu soruların kaç kişiye sızdığı nasıl bulunacaktır. Zira 120 net yapan aday üzerindeki teşhis fazla zor değildir. Ancak 100 veya daha fazla net yapan adaylara da soruların sızıp sızmadığını bulmak çok zor olacaktır. Oluşan durumu yeni bir fırsat olarak görüp sınavın iptalini isteyen adaylar dışında kalan 800 bine yakın aday sınavın iptalini istememektedir. Ancak Savcılığın yapacağı tespit sonrasında eğer soruların sınav öncesinde sızdığı tespit edilirse, bu aşamadan sonra soruların kaç kişiye sızdığını, soruları alan kişilerin bu soruları hangi arkadaşlarına servis ettiği, onların kimse servis ettiği gibi sorulara da yanıt bulunması gerekecektirki, bu oldukça zor bir tespit olacaktır.

      Forum Saati Cuma 26 Nis. - 11:51:10